Yerel yönetimler; çoğulculuk, şeffaflık, katılımcılık gibi demokratik ve çağdaş düşüncenin merkezi olmalıdır. Belediye binası klasik kent hizmetlerinin yapıldığı bir binanın ötesinde, kent ve kültürün tasarlandığı, yönetildiği, uygulandığı ve yaşatıldığı katılımcı bir ortam ve platformun mekân ihtiyacına cevap aramaktadır. Bakırköy Özgürlük Meydanı projenin avlu-meydan fikri için referans olmuştur. Yapılması planlanan metro hattının da arsa üzerinden park cephesi tarafından geçmesi bir avantaj haline dönüştürülmüş meydan ve mevcut park bütünleşerek bir etkinlik alanı, sosyal alan tasarlanmıştır. 

İhtiyaç listesinde yer alan birimlerin işleyişine göre yaya trafiği ve halkın sık uğrak noktası birimler zemin de kolay ulaşılır olarak yerleşmiştir.  Tüm birimlerin birliktelikle çalışması gereken Belediye binalarında planlamanın ana şeması birimler arası koordinasyondur. Bu koordinasyon ne kadar güçlü ise o kadar hizmet düzeyi yükselir.  Proje orta aksı tanımlanarak dolaşım holü ve galeri olarak tasarlanmış, tüm genel işleyiş bu aks üzerinde belirlenmiştir. Dışardan ayrı bir protokol girişi ile başkanlık sistemi kurgulanmış, başkanlık ve yönetim ekibinin de tüm belediye binasına hakimiyeti yine orta aksta oluşan galeri üzerinden sağlanmıştır. Böylece hem koordineli hem gözetimli çalışmaya olanak sağlayan bir dinamik oluşmuştur.

Binanın cephe kabuğu iki katmandan oluşmaktadır. Yapıyı saran ilk katman klasik bir cam cephe , cam cepheyle entegre panel sistem, ikinci katman ise gölgelendirme ve güneş kontrolünü sağlayan paslanmaz çelik ağ olarak tasarlanmıştır. Bu ağ sayesinde binanın aldığı gün ışığı optimize edilerek,  güneş kaynaklı ısı kazanımının önüne geçmek hedeflenmiştir. 

Türkiye genelinde enerji açısından bakıldığında soğutma için harcanan enerjinin ısıtma için harcanan  enerjiden daha yüksek olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.  Yazın soğutma yükünün düşürülmesi, kışın en üst düzeyde ısıdan yararlanılması için, ısı ve ışık yönüne göre yatay ve dikey güneş kırıcılarla cephe tasarımı desteklenmiştir.